En son konular
Istatistikler
Toplam 40 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: sivereklisofi
Kullanıcılarımız toplam 840 mesaj attılar bunda 375 konu
Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 188 kişi Çarş. Ağus. 09, 2017 6:26 pm tarihinde online oldu.
Giriş yap
Arama
MENZİL aşkına
:: TASAVVUF :: Ehl-i Suffa :: Gavs-i Sani (k.s)
1 sayfadaki 1 sayfası
MENZİL aşkına
Şimdi bulunduğum şehrin kalabalık sokaklarını arşınlayıp, duruyorum avare ve dalgın. ve ben, bendine esir olmuş gibi, halâ Menzili düşünüyorum. Bilirim ki Menzil; yaşamın, umudun, sevdanın, farkına varma hesabıdır. Tanımayan, yaşamayan nerden bilsin Menzili Ben orada doğdum, orada büyüdüm. Sevdam, dostluğum, içtenliğim, doğallığım oralıdır çünkü. Bilinsin ki, her mevsim gelince, ben yüreğimi Menzil suyuyla yıkarım, Menzil suyuyla beraber akar yüreğim dağlara, ovalara, denizlere . Bitmez bir rüya olur Menzil, her gece düşlerime girer; her sabah Menzil hayaliyle uyanırım...
Ne zaman Menzili düşünsem ve de Menzilde seni; siyahla beyaz, yeşille mavi, ağlamakla gülmek, yaşamla ölmek arasında kalırım. İnce bir sızı, bir özlem hüznünü yüreğime bırakıp gider usulca... Bilirim her filiz bir hayattır bağrında, her hayat bir umut. Sevgiyle, sabırla yüreğimizde mayalanan o yedeğimizde sabır ve aşkla taşıdığımız umuttur. Canımıza can katan kanımızdır; Gözlerimizde sakladığımız yağmur ve sevgimize bandığımız ekmeğimizdir, suyumuzdur. Sevdamız Menzilin doruklarından, tıpkı ipekten bir tül sarması gibi, seher yellerinden gelir ve eğilir bütün sevgilerin önünde. Zulümlerin önünde dimdik durur, başı dumanlı dağlar gibi, başı eğiklere nispet.
Ne zaman yanık bir Menzil türküsü duysam tutuşur yüreğim, döner başım, savrulurum güz yaprakları gibi. Düşerim kaldırımlara, kimse aldırmaz, kimse kaldırmaz beni, gelip geçer üstümden hüzünler. Çöken karanlıklar umudumu, sönen hayaller hayatımı çekip götürür. Bil ki yıldızlardan yol yapıyorum kendime her gece, köprüler kuruyorum sana kavuşmak için, yüzüm sana dönük ey yurdum, kınalı yarim, sehergülüm. Azad eyle beni, yediler, kırklar Seyyidler adına ve aşkına azad eyle. Yüreği yüzünde gezen ve gözyaşları ayazda üşüyen bir çocuğum ben. Ateşe tut ki yüreğimi, ısınsın. Beni severse sen seversin ancak, sen anlarsın Ahh Menzildeki Yarim.
Ey Menzil ! Biz ki, onurunu onurumuz bilmişiz, yüreğini yüreğimiz, ahtını ahtımız, sevdanı sevdamız bellemişiz. Sen ki, zulümlerde bize kol kanat germişsin, saklamışsın bizi bağrında. Hüzünlerde hüznümüz, sevinçlerde şenliğimiz olmuşsun. Düğünlerde halayımız olmuş, dolmuşsun can evimize. Ateş yakmayı, ısınmayı senden öğrenmişiz. Senden öğrenmişiz ağlamayı, sevmeyi sevinmeyi, efkarlanmayı senden öğrenmişiz. İnsana insanca bakmayı , tüm canlılara saygı duymayı senin ululuğundan almışız. Nerede olursam olayım, hangi fırtınalarda kalırsam kalayım, seni düşündüğüm zaman ısınır içimin mor türküleri. Bahar gelir gözlerime, Menzil suyu olup akar yüreğim sevda nehirlerine. Özlemler büyür bir yanımda dağ dağ, bir yanım rüzgar olur eser...
Bizim sevgimiz katışıksız bir sevgidir. Törenlerden, gösterişlerden uzak. Menzil, kardeştir sevinçlerimize. Menzil, acılarımıza anadır. ben yüreğimle, sevdamla, beynim ve hatıralarımla oradayım işte. Yüreğim, beynim, her şeyim orda duruyor.. Aynı yerde olmasam da, sevdamı dün gibi yakın yaşıyorum. orda seyrediyor....
Sehergülüm! Ne çok severdik yollarında senin için türküler söylemeyi. Ne çok üşürdük senin yollarında... Yüreğinde kocaman ateşler yakardın ellerimizi ısıtmak için... Şimdi üçler, beşler, Seyitler aşkına usla yüreğimi. Usla ve bırak yaralı kalsın seni seven yanım.... Gözlerimdeki yaşları topla, bırak çöl olsun kaderim... İçimde, kahreden gurbet ezgisi kalsın... Gerisi Menzil aşkına ağlamak olsun, yanmak olsun.......
alıntı
Ne zaman Menzili düşünsem ve de Menzilde seni; siyahla beyaz, yeşille mavi, ağlamakla gülmek, yaşamla ölmek arasında kalırım. İnce bir sızı, bir özlem hüznünü yüreğime bırakıp gider usulca... Bilirim her filiz bir hayattır bağrında, her hayat bir umut. Sevgiyle, sabırla yüreğimizde mayalanan o yedeğimizde sabır ve aşkla taşıdığımız umuttur. Canımıza can katan kanımızdır; Gözlerimizde sakladığımız yağmur ve sevgimize bandığımız ekmeğimizdir, suyumuzdur. Sevdamız Menzilin doruklarından, tıpkı ipekten bir tül sarması gibi, seher yellerinden gelir ve eğilir bütün sevgilerin önünde. Zulümlerin önünde dimdik durur, başı dumanlı dağlar gibi, başı eğiklere nispet.
Ne zaman yanık bir Menzil türküsü duysam tutuşur yüreğim, döner başım, savrulurum güz yaprakları gibi. Düşerim kaldırımlara, kimse aldırmaz, kimse kaldırmaz beni, gelip geçer üstümden hüzünler. Çöken karanlıklar umudumu, sönen hayaller hayatımı çekip götürür. Bil ki yıldızlardan yol yapıyorum kendime her gece, köprüler kuruyorum sana kavuşmak için, yüzüm sana dönük ey yurdum, kınalı yarim, sehergülüm. Azad eyle beni, yediler, kırklar Seyyidler adına ve aşkına azad eyle. Yüreği yüzünde gezen ve gözyaşları ayazda üşüyen bir çocuğum ben. Ateşe tut ki yüreğimi, ısınsın. Beni severse sen seversin ancak, sen anlarsın Ahh Menzildeki Yarim.
Ey Menzil ! Biz ki, onurunu onurumuz bilmişiz, yüreğini yüreğimiz, ahtını ahtımız, sevdanı sevdamız bellemişiz. Sen ki, zulümlerde bize kol kanat germişsin, saklamışsın bizi bağrında. Hüzünlerde hüznümüz, sevinçlerde şenliğimiz olmuşsun. Düğünlerde halayımız olmuş, dolmuşsun can evimize. Ateş yakmayı, ısınmayı senden öğrenmişiz. Senden öğrenmişiz ağlamayı, sevmeyi sevinmeyi, efkarlanmayı senden öğrenmişiz. İnsana insanca bakmayı , tüm canlılara saygı duymayı senin ululuğundan almışız. Nerede olursam olayım, hangi fırtınalarda kalırsam kalayım, seni düşündüğüm zaman ısınır içimin mor türküleri. Bahar gelir gözlerime, Menzil suyu olup akar yüreğim sevda nehirlerine. Özlemler büyür bir yanımda dağ dağ, bir yanım rüzgar olur eser...
Bizim sevgimiz katışıksız bir sevgidir. Törenlerden, gösterişlerden uzak. Menzil, kardeştir sevinçlerimize. Menzil, acılarımıza anadır. ben yüreğimle, sevdamla, beynim ve hatıralarımla oradayım işte. Yüreğim, beynim, her şeyim orda duruyor.. Aynı yerde olmasam da, sevdamı dün gibi yakın yaşıyorum. orda seyrediyor....
Sehergülüm! Ne çok severdik yollarında senin için türküler söylemeyi. Ne çok üşürdük senin yollarında... Yüreğinde kocaman ateşler yakardın ellerimizi ısıtmak için... Şimdi üçler, beşler, Seyitler aşkına usla yüreğimi. Usla ve bırak yaralı kalsın seni seven yanım.... Gözlerimdeki yaşları topla, bırak çöl olsun kaderim... İçimde, kahreden gurbet ezgisi kalsın... Gerisi Menzil aşkına ağlamak olsun, yanmak olsun.......
alıntı
-DERGAH-- Mesaj Sayısı : 795
Kayıt tarihi : 30/10/08
:: TASAVVUF :: Ehl-i Suffa :: Gavs-i Sani (k.s)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ptsi Eyl. 27, 2010 4:38 am tarafından sofyan
» HATME DUASI
Ptsi Şub. 22, 2010 8:46 pm tarafından -DERGAH-
» Kulun yaratılışının nedeni aşktır
Perş. Tem. 23, 2009 11:25 pm tarafından -DERGAH-
» ...AŞK...
Perş. Tem. 23, 2009 11:13 pm tarafından -DERGAH-
» Kaside-i Nakşi
Çarş. Tem. 22, 2009 9:02 pm tarafından -DERGAH-
» S.İhsan Erol'un "Mahserin Halleri" sohbeti
Çarş. Tem. 22, 2009 9:01 pm tarafından -DERGAH-
» S.Ihsan Erol´dan GAFLET sohbeti
Çarş. Tem. 22, 2009 8:58 pm tarafından -DERGAH-
» Tasavvuf "Samimiyet" tir
Çarş. Tem. 22, 2009 8:53 pm tarafından -DERGAH-
» O, Benim de Evlâdımdır
Çarş. Tem. 22, 2009 8:49 pm tarafından -DERGAH-
» TÖVBE etmek ne demektir???
Çarş. Tem. 22, 2009 8:47 pm tarafından -DERGAH-
» bizim SEVGİMİZ
Çarş. Tem. 22, 2009 8:46 pm tarafından -DERGAH-
» AHLAKI Güzelleştirmek İçin ESMÂÜ’ L HÜSNA
Çarş. Tem. 22, 2009 8:39 pm tarafından -DERGAH-
» Yazık sana!..
Çarş. Tem. 22, 2009 8:27 pm tarafından -DERGAH-
» bu gün O'nun için bir şey yap!
Çarş. Tem. 22, 2009 8:24 pm tarafından -DERGAH-
» Kalben Allah’a YÖNEL ki O’nun LÜTUFLARI gelsin
Çarş. Tem. 22, 2009 8:21 pm tarafından -DERGAH-
» En Büyük Kalkan "ZİKRULLAH"
Çarş. Tem. 22, 2009 8:18 pm tarafından -DERGAH-
» 33 kalemde "HAMDOLSUN"
Çarş. Tem. 22, 2009 8:17 pm tarafından -DERGAH-
» Allah (cc)'a Kulluk ve Samimiyette Kararlı Olmak
Çarş. Tem. 22, 2009 8:15 pm tarafından -DERGAH-
» Kermese Davet!!!Essen´de
Paz Mayıs 17, 2009 10:04 pm tarafından tasavvuf