En son konular
Istatistikler
Toplam 40 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: sivereklisofi
Kullanıcılarımız toplam 840 mesaj attılar bunda 375 konu
Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 188 kişi Çarş. Ağus. 09, 2017 6:26 pm tarihinde online oldu.
Giriş yap
Arama
Nakşibendiyye yolunun Üstünlüğü
1 sayfadaki 1 sayfası
Nakşibendiyye yolunun Üstünlüğü
İmamı Rabbani K.S. 168. Mektubundan;
Malum olsun ki:
Bu yüce yolun büyüklüğü ve Nakşibendiyye tabakasının üstünlüğü ancak Sünnet-i Seniyye’ye bağlılığı ve kötü bidatlardan kaçınması vasıtasıyladır. Bundan dolayı bu yolun büyükleri cehri zikirden kaçındılar ve kalbi zikri emrettiler. Aynı şekilde Rasülüllah (s.a.v) ve Hulefa-i Raşidin (r.a.) devrinde olmayan raks ve sema’dan, vecd ve tevacüd gibi şeylerden men ettiler.
İşte onların sünnete olan bu bağlılığı Büyük Neticelere (mükafatlara) sebep oldu. Bidatlardan kaçınmalarının da bir çok meyvesini gördüler. Bu sebeple başkalarının ulaştıkları en son nokta onların ilk başladıkları yer oldu.
Bunlara mensup olmak bütün nisbetlerin üstündedir. Bu zatların kelamı kalbi hastalıklara devadır. Onların bakışları manevi hastalıklara şifadır. Onların gösterdiği teveccüh talibleri iki cihanın alakasından kurtarır. Bu yolun büyüklerinin şanı yüce himmetleri, müridlerini mümkinat aleminin bataklığından kurtarıp vücubun zirvesine (Hz. Allaha ) yükseltir.
Ancak bu şerefli mensubiyet şu zamanlarda anka kuşu gibi oldu. Perdelerin arkasına geçip gizlendi. Öyle ki şu tabakadan bir topluluk bu yüce devleti bulamadıklarından ve bu Nimeti kaybetmelerinden dolayı her yola girip çeşitli mesleklere süruk ettiler.
Güzel cevherler elde etmenin yerine çanak parçalarıyla sevindiler. Çocuklar gibi basit şeylere kalplerini tatmin ettiler. Hatta onlar o kadar sıkıntıya düştüler ve şaşırdılar ki; büyüklerin yolunu terk edip zaman zaman zaman teselliyi cehri zikirde arar oldular. Bazen itmi’nanı raks sema ve dönmede gördüler.
Bunlardan daha acaibi; bu kötü bidatları bu şerefli mensubiyeti tamamlayıcı ve kemale erdirici; bu tahribatı tamir sanmalarıdır. Allahü Teala onlara insaf versin. Onlara şu yolun büyüklerinin kemalatından ruhen koklamayı nasip eylesin….
Evet kardeşlerim; Rabbim cümlemizi bu yolun içine mensup ve bu yolun da ayrılan kollarından en sahihine, nisbet-i sahihası en sağlam olanına cümlemizi ilhak eylesin. Bu vasıf kendisine nasip olmayan kullarından da en azından olanlara karşı hüsnü zan ile temayülünü izhar eylesin. Evet gerçektende anka kuşu gibi.
Çünkü sadece bu yola girmeyle de herşeyin bitmediğini okudunuz. Rabbim bu yola girip bu yolda istifade eden anka kuşları kadar mevcudatı olan bu yolun değerli şahsiyetlerine, mürşidi kamillerine daha doğrusu “Habl-i Metin-i Rabbanî”, “Urve-i Vuska-i ilahî” olan bir silsile-i sahihaya bağlı, telkin, ta’lim, ifade vazifesiyle icazetli ve mükellef olan gerçek varis-i rasüllerine mürid olmayı cümlemizi ilhak eylesin.
Rabbim cümlemizi masivanın köleliğinden hürriyete kavuştursun. (Amin)
Malum olsun ki:
Bu yüce yolun büyüklüğü ve Nakşibendiyye tabakasının üstünlüğü ancak Sünnet-i Seniyye’ye bağlılığı ve kötü bidatlardan kaçınması vasıtasıyladır. Bundan dolayı bu yolun büyükleri cehri zikirden kaçındılar ve kalbi zikri emrettiler. Aynı şekilde Rasülüllah (s.a.v) ve Hulefa-i Raşidin (r.a.) devrinde olmayan raks ve sema’dan, vecd ve tevacüd gibi şeylerden men ettiler.
İşte onların sünnete olan bu bağlılığı Büyük Neticelere (mükafatlara) sebep oldu. Bidatlardan kaçınmalarının da bir çok meyvesini gördüler. Bu sebeple başkalarının ulaştıkları en son nokta onların ilk başladıkları yer oldu.
Bunlara mensup olmak bütün nisbetlerin üstündedir. Bu zatların kelamı kalbi hastalıklara devadır. Onların bakışları manevi hastalıklara şifadır. Onların gösterdiği teveccüh talibleri iki cihanın alakasından kurtarır. Bu yolun büyüklerinin şanı yüce himmetleri, müridlerini mümkinat aleminin bataklığından kurtarıp vücubun zirvesine (Hz. Allaha ) yükseltir.
Ancak bu şerefli mensubiyet şu zamanlarda anka kuşu gibi oldu. Perdelerin arkasına geçip gizlendi. Öyle ki şu tabakadan bir topluluk bu yüce devleti bulamadıklarından ve bu Nimeti kaybetmelerinden dolayı her yola girip çeşitli mesleklere süruk ettiler.
Güzel cevherler elde etmenin yerine çanak parçalarıyla sevindiler. Çocuklar gibi basit şeylere kalplerini tatmin ettiler. Hatta onlar o kadar sıkıntıya düştüler ve şaşırdılar ki; büyüklerin yolunu terk edip zaman zaman zaman teselliyi cehri zikirde arar oldular. Bazen itmi’nanı raks sema ve dönmede gördüler.
Bunlardan daha acaibi; bu kötü bidatları bu şerefli mensubiyeti tamamlayıcı ve kemale erdirici; bu tahribatı tamir sanmalarıdır. Allahü Teala onlara insaf versin. Onlara şu yolun büyüklerinin kemalatından ruhen koklamayı nasip eylesin….
Evet kardeşlerim; Rabbim cümlemizi bu yolun içine mensup ve bu yolun da ayrılan kollarından en sahihine, nisbet-i sahihası en sağlam olanına cümlemizi ilhak eylesin. Bu vasıf kendisine nasip olmayan kullarından da en azından olanlara karşı hüsnü zan ile temayülünü izhar eylesin. Evet gerçektende anka kuşu gibi.
Çünkü sadece bu yola girmeyle de herşeyin bitmediğini okudunuz. Rabbim bu yola girip bu yolda istifade eden anka kuşları kadar mevcudatı olan bu yolun değerli şahsiyetlerine, mürşidi kamillerine daha doğrusu “Habl-i Metin-i Rabbanî”, “Urve-i Vuska-i ilahî” olan bir silsile-i sahihaya bağlı, telkin, ta’lim, ifade vazifesiyle icazetli ve mükellef olan gerçek varis-i rasüllerine mürid olmayı cümlemizi ilhak eylesin.
Rabbim cümlemizi masivanın köleliğinden hürriyete kavuştursun. (Amin)
-DERGAH-- Mesaj Sayısı : 795
Kayıt tarihi : 30/10/08
Similar topics
» İnsanın Melekten Üstünlüğü
» Silsile-i Sadat-ı Nakşibendiyye-i Menzil Kolu
» Arifler Yolunun Edepleri (Semerkand Yayınları)
» Silsile-i Sadat-ı Nakşibendiyye-i Menzil Kolu
» Arifler Yolunun Edepleri (Semerkand Yayınları)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ptsi Eyl. 27, 2010 4:38 am tarafından sofyan
» HATME DUASI
Ptsi Şub. 22, 2010 8:46 pm tarafından -DERGAH-
» Kulun yaratılışının nedeni aşktır
Perş. Tem. 23, 2009 11:25 pm tarafından -DERGAH-
» ...AŞK...
Perş. Tem. 23, 2009 11:13 pm tarafından -DERGAH-
» Kaside-i Nakşi
Çarş. Tem. 22, 2009 9:02 pm tarafından -DERGAH-
» S.İhsan Erol'un "Mahserin Halleri" sohbeti
Çarş. Tem. 22, 2009 9:01 pm tarafından -DERGAH-
» S.Ihsan Erol´dan GAFLET sohbeti
Çarş. Tem. 22, 2009 8:58 pm tarafından -DERGAH-
» Tasavvuf "Samimiyet" tir
Çarş. Tem. 22, 2009 8:53 pm tarafından -DERGAH-
» O, Benim de Evlâdımdır
Çarş. Tem. 22, 2009 8:49 pm tarafından -DERGAH-
» TÖVBE etmek ne demektir???
Çarş. Tem. 22, 2009 8:47 pm tarafından -DERGAH-
» bizim SEVGİMİZ
Çarş. Tem. 22, 2009 8:46 pm tarafından -DERGAH-
» AHLAKI Güzelleştirmek İçin ESMÂÜ’ L HÜSNA
Çarş. Tem. 22, 2009 8:39 pm tarafından -DERGAH-
» Yazık sana!..
Çarş. Tem. 22, 2009 8:27 pm tarafından -DERGAH-
» bu gün O'nun için bir şey yap!
Çarş. Tem. 22, 2009 8:24 pm tarafından -DERGAH-
» Kalben Allah’a YÖNEL ki O’nun LÜTUFLARI gelsin
Çarş. Tem. 22, 2009 8:21 pm tarafından -DERGAH-
» En Büyük Kalkan "ZİKRULLAH"
Çarş. Tem. 22, 2009 8:18 pm tarafından -DERGAH-
» 33 kalemde "HAMDOLSUN"
Çarş. Tem. 22, 2009 8:17 pm tarafından -DERGAH-
» Allah (cc)'a Kulluk ve Samimiyette Kararlı Olmak
Çarş. Tem. 22, 2009 8:15 pm tarafından -DERGAH-
» Kermese Davet!!!Essen´de
Paz Mayıs 17, 2009 10:04 pm tarafından tasavvuf