En son konular
Istatistikler
Toplam 40 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: sivereklisofi
Kullanıcılarımız toplam 840 mesaj attılar bunda 375 konu
Kimler hatta?
Toplam 5 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 5 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 188 kişi Çarş. Ağus. 09, 2017 6:26 pm tarihinde online oldu.
Giriş yap
Arama
TÖVBE etmek ne demektir???
1 sayfadaki 1 sayfası
TÖVBE etmek ne demektir???
Tövbe etmek ne demektir?
Allah Teâla bir kuluna hidayet vermeyi murad ederse ona, günahlardan tövbe edebilmeyi nasip eder.Bu her hayrın başıdır.Çünkü İslâm'a girmek için bile insanın, küfür halindeki yaşantısına tövbe etmesi esastır.Bu yüzden tövbenin en önemli üç esası vardır.Kişi,
1.Geçmişte işlediği tüm günahlarından pişman olmalıdır.
2.Her işinde kesin kararlı olmalı, günah işlememeye azmetmeli.
3.Tövbesini yeterli görmemeli, daha mükemmelinin olabileceğine inanarak devamlı ahlâkını güzelleştirmelidir.
Allah Teâla örtünme ile ilgili olan âyette, dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler ve haram olan işlere yönelmesinler diye mümin kullara meâlan şöyle buyrulur:
"Ey Müminler! Hep birden Allah'a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz."
Sevgili Peygamber Efendimiz de (s.a.V) şöyle buyurmuştur:
"Ey İnsanlar! Günahlarınıza tövbe edin.Ben günde yetmiş defadan fazla tövbe ederim."
Hiç şüphesiz günahlara tam manasıyla tövbe edebilmek, velîlere mahsustur.Onlar tövbelerinde çok daha fazla samimi olabildiklerinden pek çok tecelliye yükselebilen seçilmiş velîler anlamında "havassın havassı" denir.
Bununla beraber, Allah tarafından sevilen yine bazı velîler, tövbelerinden samimi olduklarından günah işlememeye karşı kararlılık gösterirler.Bu yüzden kalplerinde oluşabilecek gaflet perdesini tövbe ile yok edebilirler.Onlara da seçkin velîler anlamında "havas" denir.
Bir de bunlardan gayri günahkâr kulların yaptığı tövbe vardır.Buna ise "avam tövbesi" denir.Avam tövbesi edenler, her ne kadar tövbe etseler de kendilerini bir türlü günah işlemekten alıkoyamazlar.Günah işlerler ama tövbelerinde devamlı olmazlar, kararlılık gösteremezler.Bazen de kendilerini hiç günah işlememiş görürler.Bu durum, kalplerinden günahın izlerini tamamen silemediklerini gösterir.
İşte sâdât-ı kirâm, müridlerini avam tövbesinden kurtulup daha ileri mertebelere yükseltmek için terbiye eder ve bunun yollarını gösterirler.Örneğin tövbesinde samimi olanları kalp zikri, günahlarına tövbe eden kişinin kalbini parlatır.Bir kandil gibi sürekli yanmasını sağlar.Dolayısıyla zikrin nuru, kişinin güzel ahlâkının da bir göstergesi olur.Böylece avam tövbesi yapan kişi bu yolda ilerler.
Allah Teâla tam bir samimiyet ve gerçek bir sevgiyle tövbe eden her insana hayır kapılarını açar.Günaha karşı onu korur.Mânevî dereceler verir.Geçmişteki hatalarını bağışlar.Kişi o zaman, Allah Teâla'ya tam olarak yönelir.Kulluğu yerine getirmenin hazzını yaşar.Çünkü hidayet Allah'tandır.
Zikrin Fazileti
Tövbe eden müridin zikrine devam etmesi, bu yolun en önemli özelliklerindendir.Çünkü tasavvufİ terbiye görmekten maksat, kalbe Allah sevgisi yerleştirmek ve bundan başka her türlü gönülden ypk etmektir.
Zikir, insanın kalbini boş sevgilerden kurtarır.Allah aşkını kalbe yerleştirir.Bütün yüce ahlâk ve övülen sıfatlar, kalp zikriyle kandisini gösterir.Bu aynı zamanda Allah'a vâsıl olabilmenin de temelini oluşturur.
HULASATÜ'L-MEVAHİB
Allah Teâla bir kuluna hidayet vermeyi murad ederse ona, günahlardan tövbe edebilmeyi nasip eder.Bu her hayrın başıdır.Çünkü İslâm'a girmek için bile insanın, küfür halindeki yaşantısına tövbe etmesi esastır.Bu yüzden tövbenin en önemli üç esası vardır.Kişi,
1.Geçmişte işlediği tüm günahlarından pişman olmalıdır.
2.Her işinde kesin kararlı olmalı, günah işlememeye azmetmeli.
3.Tövbesini yeterli görmemeli, daha mükemmelinin olabileceğine inanarak devamlı ahlâkını güzelleştirmelidir.
Allah Teâla örtünme ile ilgili olan âyette, dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler ve haram olan işlere yönelmesinler diye mümin kullara meâlan şöyle buyrulur:
"Ey Müminler! Hep birden Allah'a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz."
Sevgili Peygamber Efendimiz de (s.a.V) şöyle buyurmuştur:
"Ey İnsanlar! Günahlarınıza tövbe edin.Ben günde yetmiş defadan fazla tövbe ederim."
Hiç şüphesiz günahlara tam manasıyla tövbe edebilmek, velîlere mahsustur.Onlar tövbelerinde çok daha fazla samimi olabildiklerinden pek çok tecelliye yükselebilen seçilmiş velîler anlamında "havassın havassı" denir.
Bununla beraber, Allah tarafından sevilen yine bazı velîler, tövbelerinden samimi olduklarından günah işlememeye karşı kararlılık gösterirler.Bu yüzden kalplerinde oluşabilecek gaflet perdesini tövbe ile yok edebilirler.Onlara da seçkin velîler anlamında "havas" denir.
Bir de bunlardan gayri günahkâr kulların yaptığı tövbe vardır.Buna ise "avam tövbesi" denir.Avam tövbesi edenler, her ne kadar tövbe etseler de kendilerini bir türlü günah işlemekten alıkoyamazlar.Günah işlerler ama tövbelerinde devamlı olmazlar, kararlılık gösteremezler.Bazen de kendilerini hiç günah işlememiş görürler.Bu durum, kalplerinden günahın izlerini tamamen silemediklerini gösterir.
İşte sâdât-ı kirâm, müridlerini avam tövbesinden kurtulup daha ileri mertebelere yükseltmek için terbiye eder ve bunun yollarını gösterirler.Örneğin tövbesinde samimi olanları kalp zikri, günahlarına tövbe eden kişinin kalbini parlatır.Bir kandil gibi sürekli yanmasını sağlar.Dolayısıyla zikrin nuru, kişinin güzel ahlâkının da bir göstergesi olur.Böylece avam tövbesi yapan kişi bu yolda ilerler.
Allah Teâla tam bir samimiyet ve gerçek bir sevgiyle tövbe eden her insana hayır kapılarını açar.Günaha karşı onu korur.Mânevî dereceler verir.Geçmişteki hatalarını bağışlar.Kişi o zaman, Allah Teâla'ya tam olarak yönelir.Kulluğu yerine getirmenin hazzını yaşar.Çünkü hidayet Allah'tandır.
Zikrin Fazileti
Tövbe eden müridin zikrine devam etmesi, bu yolun en önemli özelliklerindendir.Çünkü tasavvufİ terbiye görmekten maksat, kalbe Allah sevgisi yerleştirmek ve bundan başka her türlü gönülden ypk etmektir.
Zikir, insanın kalbini boş sevgilerden kurtarır.Allah aşkını kalbe yerleştirir.Bütün yüce ahlâk ve övülen sıfatlar, kalp zikriyle kandisini gösterir.Bu aynı zamanda Allah'a vâsıl olabilmenin de temelini oluşturur.
HULASATÜ'L-MEVAHİB
-DERGAH-- Mesaj Sayısı : 795
Kayıt tarihi : 30/10/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ptsi Eyl. 27, 2010 4:38 am tarafından sofyan
» HATME DUASI
Ptsi Şub. 22, 2010 8:46 pm tarafından -DERGAH-
» Kulun yaratılışının nedeni aşktır
Perş. Tem. 23, 2009 11:25 pm tarafından -DERGAH-
» ...AŞK...
Perş. Tem. 23, 2009 11:13 pm tarafından -DERGAH-
» Kaside-i Nakşi
Çarş. Tem. 22, 2009 9:02 pm tarafından -DERGAH-
» S.İhsan Erol'un "Mahserin Halleri" sohbeti
Çarş. Tem. 22, 2009 9:01 pm tarafından -DERGAH-
» S.Ihsan Erol´dan GAFLET sohbeti
Çarş. Tem. 22, 2009 8:58 pm tarafından -DERGAH-
» Tasavvuf "Samimiyet" tir
Çarş. Tem. 22, 2009 8:53 pm tarafından -DERGAH-
» O, Benim de Evlâdımdır
Çarş. Tem. 22, 2009 8:49 pm tarafından -DERGAH-
» TÖVBE etmek ne demektir???
Çarş. Tem. 22, 2009 8:47 pm tarafından -DERGAH-
» bizim SEVGİMİZ
Çarş. Tem. 22, 2009 8:46 pm tarafından -DERGAH-
» AHLAKI Güzelleştirmek İçin ESMÂÜ’ L HÜSNA
Çarş. Tem. 22, 2009 8:39 pm tarafından -DERGAH-
» Yazık sana!..
Çarş. Tem. 22, 2009 8:27 pm tarafından -DERGAH-
» bu gün O'nun için bir şey yap!
Çarş. Tem. 22, 2009 8:24 pm tarafından -DERGAH-
» Kalben Allah’a YÖNEL ki O’nun LÜTUFLARI gelsin
Çarş. Tem. 22, 2009 8:21 pm tarafından -DERGAH-
» En Büyük Kalkan "ZİKRULLAH"
Çarş. Tem. 22, 2009 8:18 pm tarafından -DERGAH-
» 33 kalemde "HAMDOLSUN"
Çarş. Tem. 22, 2009 8:17 pm tarafından -DERGAH-
» Allah (cc)'a Kulluk ve Samimiyette Kararlı Olmak
Çarş. Tem. 22, 2009 8:15 pm tarafından -DERGAH-
» Kermese Davet!!!Essen´de
Paz Mayıs 17, 2009 10:04 pm tarafından tasavvuf